Çene kemiği içine yerleştirilen impant üzerine mutlaka bir protez yapılacaktır. Bu protezin fırçalamayla temiz tutulması, protezin diş etlerine komsu olan bölgelerinin diş fırçasıyla fırçalanması yeterlidir. Diş hekimi, yapılacak implantları çene kemiği içine, o bölge uyuşturduktan sonra yerleştirir. Hasta bu işlem sırasında ağrı duymaz. İlk gün hastanın çok az da olsa ağrısı olabilir. Bu ağrı miktarı sıradan bir diş çekimi sonrası çekim yerinin ağrıdığı miktardan çok değildir. Implantın hastanın çene kemiğine yerleştirilmesi sonrası bölgeye soğuk kompres uygulaması yapılır. Bu uygulama 30 dk soğuk uygulama, 15 dk ara verilecek şekilde en az 3-4 saat olmalıdır.
Uygulamada kullanılacak soğuk kompresin ideal sıcaklığı 6-8 derecedir. Sıcak yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Sigara dumanı sıcak olduğu için sakıncalıdır. Ayrıca sigara içmek implant bölgesinde yeni kemik oluşumuna olumsuz etki etmektedir. İlk beş gün, yara bölgesinin iyileşmesi için çok önemlidir. Diş fırçalama tekniklerinden başlıcaları roll, bass, stillman ve modifiye stillman teknikleridir. Özellikle modifiye stilmann tekniği diş eti çekilmesini önlemede başarılıdır.
Modifiye stillman yöntemi : Diş fırçasını diş eti baslangıç çizgisinin hemen üzerine 45 derece açıyla yerleştirin, dişe doğru dişin bitimine kadar nazik bir şekilde hareket ettirin. Dişinizle teması kesin ve her dişe toplam 10 tekrar yapın. Dişlerin iç kısımlarını da aynı şekilde diş eti üzerinden dişin bitimine kadar 10 tekrar olacak şekilde fırçalayın. Dişlerinizin, ağzınızı kapattığınız zaman birbirine değen üst kısımlarını ileri geri fırçalayın. Toplam fırçalama süresi 120 sn kadar olacaktır. Fırçalama yaparken kuvvet uygulamayın. Eğer çürük sinirlere kadar geldiyse sadece dolgu yapmak yeterli olmaz, bununla birlikte dişin kökünde bulunan sinirlerin çıkarılıp bu kanalların da doldurulması gerekmektedir. Doğal dişlere benzer estetik beklentiler ile birlikte ağız içinde özellikle ön bölgelerde kullanılan materyallerin de estetik olmasına özen gösterilmeye başlanmıştır. Uzun yıllardır kullanılan metal destekli porselenler sistemlerde ışık geçirgenliğinin olmamasından kaynaklanan doğal görünümün sağlanamaması ve zaman zaman kişide alerjik vakalara neden olması ile beraber zamanla diş etlerinde grileşmelere neden olmalarından dolayı yeni alternatifler aranmaya başlanmıştır.
Doğal dişlere benzer estetik beklentiler ile birlikte ağız içinde özellikle ön bölgelerde kullanılan materyallerin de estetik olmasına özen gösterilmeye başlanmıştır. Uzun yıllardır kullanılan metal destekli porselenler sistemlerde ışık geçirgenliğinin olmamasından kaynaklanan doğal görünümün sağlanamaması ve zaman zaman kişide alerjik vakalara neden olması ile beraber zamanla diş etlerinde grileşmelere neden olmalarından dolayı yeni alternatifler aranmaya başlanmıştır.
Diş, metal destekli kaplamalarda olduğu gibi bir miktar küçültülür ve diş eti sağlıklı duruma geldiğinde özel ölçü maddeleri ve ağıza uygun kaşıklarla hassas bir ölçü alınır. Laboratuvar ortamında dişe uygun renkte zirkonyum alt yapı ve üzerine porselen üst yapı işlenerek klinik ortamda dişe uyumlandırılır. Son olarak da özel yapıştırıcılar ile dişe daimi adapte edilir. Artık kendi dişinizden ayırt etmeden rahatlıkla kullanabilirsiniz. Hassasiyet sebebi diş çürüğü ise tedavi edilmelidir. Eğer diş eti hastalığı ve diş eti çekilmesi nedeniyle oluşuyorsa,diş eti tedavisi ile birlikte uygun hassasiyet tedavisi (lazer,flourid uygulaması) gerekir.
Zirkonyum, doku dostu olma özelliği ile diş hekimliğinde de kullanılmaya başlanmıştır. Diş hekimliğinde zirkonyumun kullanılması ile beraber, metal altyapıya yakın sağlamlık sağlanmıştır. Diğer materyaller gibi porselen altından yansımaması ve diş etlerinde renklenmeye sebep olmaması ve korozyona karşı gösterdiği direnç zirkonyumun kullanımını artırmıştır.
Zirkonyum, doku dostu olma özelliği ile diş hekimliğinde de kullanılmaya başlanmıştır. Diş hekimliğinde zirkonyumun kullanılması ile beraber, metal altyapıya yakın sağlamlık sağlanmıştır. Diğer materyaller gibi porselen altından yansımaması ve diş etlerinde renklenmeye sebep olmaması ve korozyona karşı gösterdiği direnç zirkonyumun kullanımını artırmıştır.